YAŞAMAK HAKTIR

*****Farkındayım. Tek başlarına Yaşam haklarını koruyamazlar. BANA ihtiyaçları var.*****

30 Eylül Pazar Günü 14.00 TAKSİM'de eylemde olacağız. Siz de katılın. 
VE ŞİMDİ 
BİR İMZA DA SİZ ATIN



5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ile ilgili hali hazırda TBMM Çevre Komisyonu’nda bekletileniki adet kanun teklifi olmakla birlikte, 19 Mayıs 2012 tarihli basın haberlerinden (http://www.hurriyet.com.tr/gundem/20585153.asp) öğrendiğimiz üzere Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından hayvanların korunmasına yönelik yasa tasarısı tamamlanarak Başbakanlığa gönderilmiştir.

İlgili komisyonlarda bekleyen tekliflerden 2 / 366 sayı numaralı olan yasa tasarısı ve haberlere konu olan son tasarı Hayvanları Koruma Kanunu’nun ruhuna tamamen aykırı maddeler taşımaktadır ve aşağıdaki gerekçelerle kabul edilmesi mümkün değildir.

1-    Öldürmenin “uyutma” tanımlamasıyla yasaya girmesi ve meşrulaştırılması kabul edilemez. Hayvanları yaşatmak yerine ne şekilde öldüreceğinin tanımlandığı bir yasa kabul edilemez.
2-   İki sene hapis cezasıyla sınırlandırılması alınabilecek cezaların para cezasına döndürülebilecek olması cezaların ağırlaştırılmasının asıl amacı olan suçu engellemenin önüne geçecektir. Hayvanlara işkence cezasını sadece 750 TL’lik bir idarî para devlete ödeyerek devam edilen bir suç halini alacaktır. Hiçbir caydırıcılığı yoktur.
3-   Evlerde kaç hayvan bulundurulacağının izne tabii olması ve hayvan "sahiplerinin" eğitime tabii tutulması ucu açık bir tanımlamadır. İleride “hayvan korumacının hak” ihlaline kadar varabileceği ve belki de “bir hayvan sahibi olmakla” sınırlandırmaya kadar gidebileceği için bu tanımlama bu şekliyle tasarıda yer alamaz.
4-   Hayvanların ırklarına göre sınıflandırılıp "sahipleriyle" birlikte yaşam haklarının ellerinden alınması asla kabul edilemez. Dövüşçü ya da bahisçi "sahiplere" yönelik önlemler almak yerine ırkları cezalandırmak kabul edilemez ve merdiven altı üretime sebep olacaktır.
5-   Hayvanların imhasına olanak sağlayan 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu ile 24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununun yeni tasarıda da yer alması kabul edilemez.
6-   Deneylerdeki denetimlerin keyfiyete bağlanması kabul edilemeyeceği gibi hayvanları koruma kanunu gibi bir kanunun içinde hayvanların yaşam hakkını hiçe sayan deneylerin yer alması kabul edilemez.
7-   Mobil kısırlaştırmanın meşrulaştırılması hiçbir koşulda kabul edilemez. Olması gereken belediyelerin kendi veteriner hekim kadrolarını oluşturmasıdır. Hali hazırda mevcut yönetmeliklerdeki mobil kısırlaştırma maddesinin yasaya aykırı olduğuna ve iptaline yönelik İstanbul Veteriner Hekim Odası (IVHO) tarafından açılmış bir dava mevcutken mobil kısırlaştırmayı yasalaştırma çabası kabul edilemez.
8-   Amacın hayvanları korumak ve hakları gözetmek değil, hayvanları bertaraf etmek olduğunu kanıtlamaktadır.

Biz, aşağıda imzası bulunan STK’lar ve hayvan korumacılar, TBMM komisyonlarında bekletilen yasa tekliflerini ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nca hazırlanarak Başbakanlığa gönderilen yasa tasarılarını bu nedenlerle desteklemediğimizi, ilgili tasarıların geri çekilmesini ve oluşturulacak komisyonlarda hayvan hakları konusunda çalışmalarıyla kendini ispat etmiş tüm STK’lardan görüş alınmasını talep ediyoruz. Kamuoyuna ve ilgili makamlara duyururuz.

            Saygılarımızla,


İmza veren STK'lar: